Parayı Veren Düdüğüğü Çalar
Nasreddin Hoca pazara giderken, çocuklar onu görür.Düdük isterler.Biri para vererek der:
-Bana düdük alır mısın?Nasreddin hoca:
Tabiki.Nasreddin Hoca pazara gider, sonra gelirken çocuklar onu görür.çocuklar:
Düdüklerimizi verir misin? Sonra parayı verene düdüğü verir.Sonra o çocuklara dönerek:
-Eeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee parayı veren düdüğü çalar,demiş.
Siteyi Beyendin mi?
30 Mart 2008 Pazar
27 Mart 2008 Perşembe
EŞ DÜŞTÜĞÜ ZAMAN
Nasreddin Hoca'nın evine tüccar arkadaşı misafir olmuş.Hoca ona mantı pişirip getirmiş.Arkadaşı acele edip mantıyı hemen ağzına atınca boğazı yanmış.Boğazının yandığını belli etmemek için başını tavana doğru dikmiş ve yanmanın etkisi gidince de başını tavandan indirmeyip sormuş :
-Hocam bu tavanı ne zaman yaptınız.
Hoca hemen :
-Boğazıma ateş düştüğü zaman, demiş.
Nasreddin Hoca'nın evine tüccar arkadaşı misafir olmuş.Hoca ona mantı pişirip getirmiş.Arkadaşı acele edip mantıyı hemen ağzına atınca boğazı yanmış.Boğazının yandığını belli etmemek için başını tavana doğru dikmiş ve yanmanın etkisi gidince de başını tavandan indirmeyip sormuş :
-Hocam bu tavanı ne zaman yaptınız.
Hoca hemen :
-Boğazıma ateş düştüğü zaman, demiş.
Nasrettin Hoca - Davetiye
Nasrettin Hoca'nın komşusunun oğlu evlenirken , hocadan birkaç kişiye davetiye götürmesini ister. Hoca , kibir sahibi ve kendini beğenen birisi olarak tanınan bir zenginin davetiyesini vermeye gider. Hocayı gören zengin marur bir şekilde derki :
- Davetiye dağıtmaya iyi bir insan bulamamışlar mı?
Hoca sakin bir şekilde cevap verir.
-İyi insanlarda vardı , ama onlar iyi insanların davetiyelerini vermeye gittiler.
26 Mart 2008 Çarşamba
ÖĞRETMENİM
Ben gülüm sen bir bahçivan:
Çok açarsam eser senin,
Mis kokarsam hüner senin,
Ama bir de soluverirsem
Günah senin, günah senin öğretmenim...
Ben tohumum, çiftçi sensin:
Çok sularsan ürün senin.
Bol olursam verim senin,
Ama bir de çürütürsen;
Hata senin, hata senin öğretmenim...
Ben elmasım, sarraf sensin;
Pırlantaysam emek senin,
Ama bir de parçalarsan
Kırık senin, kırık senin öğretmenim...
Ben boş defter, kalem sensin:
Doğru yazsan, yarın senin,
Güzel yazsan, ikbal senin,
Ama bir de karalarsan
Vicdan senin, vicdan senin öğretmenim...
Ben öğrenci, sen öğretmen,
Başarırsam hüner senin,
Kazanırsam zafer senin,
Ama bir de kaybedersem,
Yok diyecek başka sözüm,
Yorum senin, yorum senin öğretmenim...
Ben gülüm sen bir bahçivan:
Çok açarsam eser senin,
Mis kokarsam hüner senin,
Ama bir de soluverirsem
Günah senin, günah senin öğretmenim...
Ben tohumum, çiftçi sensin:
Çok sularsan ürün senin.
Bol olursam verim senin,
Ama bir de çürütürsen;
Hata senin, hata senin öğretmenim...
Ben elmasım, sarraf sensin;
Pırlantaysam emek senin,
Ama bir de parçalarsan
Kırık senin, kırık senin öğretmenim...
Ben boş defter, kalem sensin:
Doğru yazsan, yarın senin,
Güzel yazsan, ikbal senin,
Ama bir de karalarsan
Vicdan senin, vicdan senin öğretmenim...
Ben öğrenci, sen öğretmen,
Başarırsam hüner senin,
Kazanırsam zafer senin,
Ama bir de kaybedersem,
Yok diyecek başka sözüm,
Yorum senin, yorum senin öğretmenim...
22 Mart 2008 Cumartesi
18 Mart 2008 Salı
Tutumlukla İlgili Atasözleri Ve Deyimler
Atasözleri
Ak akçe kara gün içindir.
Sakla samanı gelir zamanı.
Damlaya damlaya göl olur.
Ayağını yorganına göre uzat.
Deyim bulamadım
Ak akçe kara gün içindir.
Sakla samanı gelir zamanı.
Damlaya damlaya göl olur.
Ayağını yorganına göre uzat.
Deyim bulamadım
14 Mart 2008 Cuma
10 Mart 2008 Pazartesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)